00093.jpg (4429 bytes) 00106.jpg (7492 bytes) 00094.jpg (3915 bytes)
Özeleştiri

Kum saatini kırdım bugün...
Sibirya`nın ortasında,
Tuvalette ölen böceğin
            bacakları oynuyordu!...
Karanlık kokusu
            yayıldı etrafa,
Pamuk helvası tadında...
Sonra yine güldüm
Sibirya`nın ortasında...
                EKİM`98

Tuz Ruhu

Ölüm kıvamında
        bir karanlıktı yaşadığım...
Tuzlu düşleri damarlarımda hissederken
Acıyla uyandım.
Uyandığım dünyada her şey
plastikten yapılmıştı....
        EKİM`98


Kan Kokusu

Sibirya`nın ortasında,
Tuvalette can çekişen böceğin
            oynayan bacakları
Soğuktan dondu!...

Adsız

Sormuşlardı:
"Pamuk ipliğinden, göbek bağı olur mu?"
                    diye.
"Olur!" demiştim,
Ve hiç düşmedim;
Dansederken bile
        Pamuk ipliğinde....
                    EKİM`98



Çıtırtı

Sıfırın altında,
Eksi otuz iki derece sıcaklıkta,
İlerleyen tren;
Rayların üzerindeki bacakları ezdi!
Ortalık kan kokuyordu!!!
                OCAK`99

Son Darbe

Acı,
Tiksinti,
Nefret ve yalnızlığımın
Terkedilmişlikle
        birleştiği gün:
"Yırtılan nefes borumu,
            kimse dikmedi...
Birlik ensülin enjektör bile!!!"
Ardından gelen ölüm
Her şeyi sildi attı...
                ARALIK`98


Tuzlu Düşler

Rayların üzeri buzla kaplanmıştı,
Hem de ince buz!
Böcek kâbustan uyandı,
Uyandığı yerde her şey
Karanlıktan yapılmıştı!..

Tekrar tuzlu düşlere daldı...
                OCAK`99

Kâbusumsu (V)

Korkuyla uyandım sonra...
Beyazlığıyla karanlığı bölen ten,
Cansızlığıyla gülümsüyordu...
Üzerinde iki damla kan...
Biri yukarıdan damlayan;
    Mucizeninki...
Birisi
O gizli eşya ile
Kolundan fışkıran...
..........
Gülümseyen ceset,
Morarmış kollarıyla
Parladı karanlıkta...
Sonra kan tekrar fışkırdı!
İliklerimde bir acı...
Ceset benim cesedimdi!!!
Korkuyla uyandım sonra...
Son şans,
Son perde;
Son darbe....
                ARALIK`98

Son Şans

Ortalık karanlık kokuyordu...
Böceğin üzerine kan damladı;
Hem de çiçeğin kanı!
Çiçek tuzlu su basıp
        Böceği ayılttı...
Bacaklar oynuyordu...
Sibirya`nın ortasında;
Çiçek çürüyor,
Böcek gülümsüyordu...
                OCAK`99
Kâbusumsu (III)

Duvardaki kurumuş çiçek kanıyordu...
Rotasyonel düşler bile;
Gerçekle hayâli
Birbirinden ayıramadı...
Çiçeğin kanı
Resimlerin üzerine damladı...
Kaybolan gözbebekleri,
Aylar sonra yeniden
O gizli eşyayı,
Yerinden çıkardı...
Mûcize son kez
        ağlamaya başladı...
Ve sonra
Çiçeğin kanı yeniden
Cesedimin üzerine damladı...
Cesedim gülümsüyor,
Çiçek çürüyordu...
                ARALIK`98

Çiğ Tanesi

Böceğin üzerindeki kan,
Eksi otuz iki derece sıcaklıkta
Donuyordu!

İliklerimde bir çıtırtı...

Çiçeğin üzerindeki çiğ tanesi,
            yavaşça fısıldadı:
"Ölüler dans edemez" diye...

Donmuş kan gülümsedi,
Böcek ölüyordu!

İliklerimde bir acı...
Böcek öldü!!!
                OCAK`99



wpe31.jpg (11968 bytes)

 

Sabunsudur Hayat

Hayatı belirleyen
Simetriler üzerine kuruldu,
İhaneti sulayan kan...
Ve yeniden
Cesedimin üzerine damladı...
Acıların sarhoşluğunda düşünler,
Nereden gelir,   
        Nereye giderler?!...
                    KASIM`98


Ölüler Dans Edemez

Ruhlar uçuşuyordu...
Ortalık donmuş kan kokuyordu.

Koku yayıldıkça,
Ruhlar kayboldu ...

Geriye bir tek
Cesetler kaldı...

Sibirya`nın ortasında;
Cesetler gülümsüyordu...
                OCAK`99


Varolmayışın Teorisi

Boşluk karşısında panikti
            attığım çığlık,
Sadece boşlukta yankılandığını sandığım
Varolmayış...
Kendimden duyduğum iğrenti
            üzerine eklendi;
Boşluk karşısında korku,
Varolmayış karşısında kaygı...
                KASIM`98


Varoluşun Gözleri Yaşlı

Hayatın ereksizliğini belirleyen
Yörüngeler üzerinden çöktü;
Böceğin bacakları...

Bacakların hareket denklemi
            üzerinden kuruldu;
Ereğin varoluşu...

Kozmosun genel denklemi
            üzerinden oluştu;
Bacakları donduran soğuk...
Donmuş böcek bacakları
Hareketsizleşti...

Ve bilinç
    Kendini tasfiye etti!
Varoluş bitti!!!
Son perde!
Son darbe!
            OCAK`99

Simetrinin Gözleri Yaşlı

Hayatı belirleyen
Simetriler üzerine kuruldu;
İhaneti sulayan kan...

Ve yeniden
Cesedimin üzerine damladı...

Sahte sondajlara açılan
Her kör kapıda,
Hayatın iç dinamikleri
            çökerken;
Güldü sahte kimlikle;
Ve ağladı
    yüreğimin dili!!!

Son darbe!
Son perde!

            KASIM`98


Not: "Varoluşun Sonu" dizisi, 15 Temmuz 1998`e adanmıştır...
                            ATILIM GÜLŞEN



Home | Nöbetçi Eczane | Cleantone | News | E-Mail | Links

Back | Next