Bu yazı belli bir dönemin müzik tarihine damga vurduğuna
inandığım birkaç grup üzerinedir. Genelde yazıların çoğu " bir döneme
damgasını vuran " bazı şeylerri ele alır. Lâkin bu ele alışların
"canım, cicim, güzelim, grubum" tarzıyla başlayıp "Ve bilmem kim 27.
defa evlendi!" şeklinde devam etmesi; bir halt anlatmadan isimlerin sıralanmasıyla
oluşan yazılar oılması, yıllardır dikkatimi (ve sinirlerimi) çekmiştir. Eğer
bitirdiğimde bu tarz geyikologların uzağında durabilirsem sigara yakma hakkım
olacaktır.
Şunu da belirteyim; bu grupların hiçbir özel yanıyla
ilgilenmiyorum. Yaptıkları işe yansıttıkları özel yanlar hariç... Bu da genele
yaymak oluyor.
Söz konusu grupların (adlarını vermedik henüz)
damgaladıklarını belirttiğim tarihler 60`lı yılların sonuyla başlayıp, 80`lere
doğru bitiyor. Sapma paylarıyla birlikte
14-15 yıllık tarih kesitçiği. Bu kesite sığdırdığım
gruplara gelince: Pink Floyd, Jethro Tull, Genesis şeklinde başlayıp; Camel, King
Crimson, Yes biçiminde genişleyip kalıyor. Buraya dahil edilebilecek gruplar vardır,
lâkin benden bu kadar...
Şimdi söz konusu tarihe dönüyoruz. 60`lı yılların sonları
beat (çiçek çocukları çiçek gücü gibi pembe düşler) hareketinin(!) dibe vurmaya
başladığıtarihler.Beat`lerde mavcut olan "daha güzeli isteme"
anlayışının; daha güzelin nasıl ele geçirileceği konusundaki belirsizlik ((ve
varolan kitleye (kitle olmayınca yıkılır) inanç)); sebebiyle yerini karamsarlığa
terkettiği tarihler. Artık "ya olmazsa","olmayacak" şeklindeki
karamsar düşünlerin literatüre daha bir dahil olduğu dönemler. Kitlelerde
tabansızlığın getirdiği inançsızlık dönemleri. Bu arada sorun Avrupa-Amerika
için daha da belirgindir. Şu düşünülebilir: 68`den geriye eski 68`lilerden başka ne
kaldı?
Saydığım grupların bununla de sözkonusu karamsarlığı (veya
bu karamsarlıkla dalga geçmeyi) başarılı bir şekilde yansıttıklarından geliyor.
Çoğunun 68-70 dönemi bir kargaşa ve müziklerinde (yaptıklarında9 bir
belirsizliğinhakim olduğu dönem. Daha sonra bu belirsizlik ve karmaşa tam anlamıyla
ifade edilebiliyor. Bu ifade nasıl oldu? Her yönüyleaçmaya çalışacağım (görünen
her yönüyle)...
Bu kesit yeni bir kuşağı yetiştirdi. II. Dünya savaşı
sonrası yetişen ilk kuşaklar... 68`lilerin bir kısmı savaş sırasında doğanlardı.
70 sonrası kuşakta ((bu müziğin (rock) kitlesi)) yok.
Grup yapıtlarıyla devam.
Hepsinin önünde bir takım takılar anılsa da; "Rock"
yaptılar (Progresive,soft,psychodelic....). Rock müziğinin herhangi birtanımı
yapılamıyor bildiğimce. Rock`ın kapsadıkları ve dışladıkları ise bellidir. Rock;
edebi, teatral, toplumla ilişki kurmaya çalışan (başarıyor değil!) bir müzik
olarak düşünülebilir. Toplumla ilişki kurma bir dert değil, protestliğin getirdiği
bir konumlanış. Bu tanımlar 70 dönemi grupları için geçerli. Protestliğin ne kadar
ve neye karşı yapıldığı ise geniş ve ayrı; ama yazı içinde geçen bir şey.
Müzikal altyapı:
68`lere doğru iki temelpopuler müzikgöze çarpıyor. Birisi
Rythm`N Blues; diğeri Rock`N Roll. İkisi de Amerika kökenli başlıyor. İngiltere
kapısında Avrupa`ya giriyor. Ne kadar giriyor, nereye kadar ilerliyor? İngilizce dünya
dili (!) olmaya devam ettikçe popüler olan her müzik de ingiliz dilinde yapılıyor
(bkz. Moğollar "Hircin" 1968, Barış Manço "Little Darling" `72,
buralara kadar geliyor...)