00093.jpg (4429 bytes) 00139.jpg (8286 bytes) 00094.jpg (3915 bytes)
SİYAH DEFTER`İN YOKLUĞU VE KAYIP AYLAR ÜZERİNE

(1)

Radyoda Bach çalıyordu

Ama ben yine de

Can simitlerime

İyi davrandım!

İlk defa inanmayarak söyledim

diriliş türkülerini...

Yine de öğrenemedim yüzmeyi,

Anladım

Yüzmek var olmak demekmiş!

(2)

İğrençleşti ruhum

Arabeskleştim yokluğunda

Ve hiç yüzmedim!

(3)

Birileri yusuf yusuf

atarken ayrıldım

Barındığım yerlerden

Ve lanet ettim

Eskiden aşık olduğum

O koca şehre...

(4)

Küçüklüğümdeki öcüler

Gerçek oldular

Şeytan da gerçekti

Ta kendisiydim işte

(5)

Artık kusmuklarımı

Yine de mideme akıtmak

İstedim

Çünkü kusacak yer kalmamıştı

Ya da

Kendimden bile iğreniyordum!..

(6)

Çok hasta kaldım sen yokken

Yatağa düştüm

Ve birden, bir gün

Uyurken irkildim

Yüreğimi

Altın bir makasla

Keserken yakaladım

Kendisine can getiren damarları

Az daha son kez acıyacaktı!

Ve sonra

Temmuzun tam on beşinde

Üç buçuk saati sildim hayatımdan

Karanlıktı

Ve ben,

Ve ben yoktum o karanlıkta

Gittim ve geldim

Affetmeyen o çizginin

iki yanında...

EKİM`98 ATILIM GÜLŞEN

 

Kırık dökük tüm pencerelerim.

Nefes almak için soluk boruma ihtiyacım var.

Ama en son nerede bıraktığımı hatırlayamıyorum.

Çerçeveler özgür kalmış,

ve kırık dökük tüm pencerelerim.

Altlarındaki kaldırımda ise dilimlenmiş soluk borumla dün gece ezilen gözlerim duruyor.

Öylece bakıyorum,

yerden gökyüzüne

öylece durağan ...

00138.jpg (1897 bytes)

Meydan da tek bir ağaç vardı.

Küçükken meyvasını yerdim.

Büyüyünce kendimi o ağaçta astım

00138.jpg (1897 bytes)

Dokunmadan geçmedim. Dokunmadan hayal kurmadım. Dokunmadan uyumadım. Dokunmadan rüya görmedim. Belki de hiç dokunmadım. Sadece gözlerimdi onları okşayan. Hepsi bu kadar.

00138.jpg (1897 bytes)

Gözlerinde sonsuz bir karanlık krallığı. Krallığı çevresinde yeşil saç teli. Öylesine korunmasız krallığa dalıp gittim, bir sabah aynaya bakarken. Öylesine dalıp kaldım.

00138.jpg (1897 bytes)

Ekinlerin arasında uyuya kalmıştım bir yaz günü.

Kaybolmuş sanmışlar.

Herkes beni aramaya çıkmış.

Eve döndüğümde babam çok kızdı. Annemse

terliği eline alıp, altına sıkışan taşı çıkardı.

Oysa ben sadece ekinlerin arasındaki

yılanları sokuyordum

00138.jpg (1897 bytes)

Çatal dilini ağzıma alıp zehirini emdim.
Boğazım yandı.

00138.jpg (1897 bytes)

Damarlarımdaki çatal dili atamıyorum. Her yerde cesetler asılmış.
Hepsi bana benziyor.
Çatal onları da zehirledi gözümün önünde.

00138.jpg (1897 bytes)

Kanımla doldurduktan sonra havuzda son kez yüzdüm.Hiç balık yoktu benden başka.

00138.jpg (1897 bytes)

Bu sabah ruhumu astılar bahçede.

Tüm vişne ağaçları benimle beraber ağladı.

00138.jpg (1897 bytes)

00134.jpg (12150 bytes)

 

SAVAŞÇI

Sorunlarım o kadar ağır ki

Onların altında eziliyorum.

Duman yardım ediyor bana.

Sorunları hafifletiyor.

Ama hep unutuyorum.

Dumanında bir ağırlığı olduğunu.

 

KEDİ

Saat gecenin dördü...

Ellerim şakaklarındaki yuvalarında.

Yaşamak gittikçe şiddetlenen bir sancı,

Her geçen dakika;

Biraz daha eskimektedir

aynadaki yabancı.

Ve ölüm,

Kapıda kişneyen at değil artık!

Ayaklarımın dibinde;

Sırnaşan,

Şirin gözleriyle

Bembeyaz bir kedi olup çıktı!..

ARCHE

Home | Nöbetçi Eczane | Cleantone | News | E-Mail | Links

Back | Next