Onlar Reddediyor Ya Biz ? İnsanlar artık sadece tüketmeliydi. Her şeye birer meta ve ya kazanç
getirecek bir meta gibi bakılmalıydı. Ve ne olursa olsun kazancı artmalıydı.
Ülkeler parçalandırılmış ve yüzyıllardır beraber yaşayan ve bir zamanlar aynı
idealleri taşıyan halklar birbirlerine düşürülmüştü. Ve Dünya kanın aktığı
bir mekana dönüştürüldü. Bu karamsar tablo bir gerçek. Fakat bu tablo kadar gerçek
olan bir şey daha vardır. İnsanlar bu düzene ve hayat tarzına alışamadı ve
alışamazlarda. Birileri artık yeter diyordu ve demeliydi.
“Hiç bir şeye ve akla ve güce sahip
değilsen, daima aklı seç ve gücü düşmanına bırak. Sayasız savaşta güç, zaferi
elde etmeyi sağlar ama bir savaş akıldan başkasıyla kazanılamaz. Güçlü asla kendi
kuvvetinden akıl çıkaramayacaktır, oysa biz aklıdan kuvvet çıkarabileceğiz.”
Ydd ev Neo-Liberalizm günümüzün ve öyle görünüyor ki
geleceğimizin de en popüler kavramları. Hayatımızın her alnında kafamızı nereye
çevirirsek mutlaka bu kelimelerin bol kullanıldığı söylemler ve önerilerle
karşılaşıyoruz. Söylenene göre artık sınırlar kalmamış, artık herkes özgür
ve rahat yaşayacakmış! E ne demiş atalar yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış.
Özellikle SSCB ve Sosyalist Bloğun dağılma sürecinden sonra başlatılan bu yeni
dünya palavrası şu anda pek çok insanı etkilemiş durumda. Bu kafa
karışıklığından etkilenmeyen ve bu yalanlara dur diyenler de vardı. İlk adıyla
EZLN yada bildik ismi ile Zapatistalar onlar bu yalana dur denilmesi gerektiğini
söylüyorlardı. Adını 1994’e duyuran zapatisalar hızla tüm dünyada adeta bir
kurtuluş umudu oldular. Çünkü herkesin sustuğu bir ortamda Marcos reddediyoruz ev
buradayız diyordu. Çünkü ydd sadece sermeyenin ve sömürünün özgürlüğüydü.
Dünya bir yıkıma ve kaosa sürükleniyordu daha fazla insan yoksuldu ve
yoksullaşıyordu. Onların talepleri ise yılların değiştiremediği taleplerdi:
“eşitlik, özgürlük ve sömürüsüz bir dünya”. Onlar sistemin baskı altına
aldığı ve yok etmeye çalıştığı her kimlikten insanı hayır demeye ve reddetmeye
çağırıyor. Liderin değil hareketin önder olduğunu söyleyen ve maskeyi takan her
zapatistanın eşit bir konumda olduğunu söyleyen EZLN bu bakış açısıyla dünyada
ki tüm muhalif yapılara da bir mesaj iletiyor. EZLN bu insafsız sömürü
mekanizmasına karşı tüm insanlığı direnişe çağırıyor. Dünyamızı ABD’nin
arka bahçesine dönüştürmemek gerektiğini söylüyor.
“Adaletsizlik ve eşitsizlik
günümüz dünyasının içgüdüsel niteliğidir. Dünya da 5 milyar insan var. 500
milyonu refah içerisinde yaşarken 4.5 milyarı yoksulluğun acısını çekiyor.
Zenginler sayısal azınlıklarını milyarlarca dolarla telafi ediyorlar. Dünyanın 358
en zengin kişisi, sadece onlar, yeryüzünün en yoksullarının yarısının, yaklaşık
2.6 milyar insanın yıllık gelirinden daha fazlasına sahiptirler. Dünyada k işsizlik
ve milyonlarca işçinin geçici işlerde çalışması, ortadan kalkma arifesinde
gözükmeyen gerçeklik budur işte. OECD ülkelerinde işsizlik 1966’da %3.8 iken
1990’da %6.3’e yükseldi; Avrupa’da %2.2 iken %6.4’e çıktı. Dünya ölçeğinde
haline gelen pazar küçük ve orta büyüklükteki işletmeleri yok etmektedir. İkinci
Dünya Savaşı esnasında Avrupa’da daha sonra Vietnam’da ve yakın dönemde Körfez
bölgesinde Amerikan birliklerinin izlediği “Amerikan tarzı hayat” şimdi
bilgisayarlar aracılığı ile tüm dünyaya yayılıyor.”
Marcos’un sözlerinden alınmıştır.
Onlar kendileri ve tüm dünya için yeni bir dünya istiyorlar.
Ve ellerini tüm dünya halklarına uzatıyorlar. Ellerimizi birleştirmek dileği ile ...
Umut ÇELİK |
Yıkmaktan değil,
Yıkıntıları altında ezilmekten
korktuğumuzdan,
duvarlar altında kurşuna dizdiler
bizi ...
ENYA |
|
Gerçeğe ÖğretiSesimi okşayan, çocuk ninnisi bir tutam.
Feryatsız uçurumdan
düşen, körpe hayaller.
Ve omuz omuza vermiş nice
sevdalar.
Yalandır bir gülüş, söz
söyletme kendine.
Bir aşk kavurmuş
düşümüzün en sevdalı yarini.
Nice aşık, nice destan
yazmış.
Kendi kendine söylediği
sözleri.
Vurmak kolaydır elbet!
Çekip gitmek yürek ister.
Yürek bir ağzı dudağımda
çarpışan,
Kaldır geceleri, sabahlar
uyansın sesine.
Kaldır gözlerini.
Küskün düşürmesin,
gözlerin hasretime.
Bir hasretim, ağrı dağına
çivilenmiş.
Duvardaki resim gibi.
Gurbetlik çeker
görmezliğim seni,
çık gel sorgusuz
düşlerimden uzat elini.
Denizlerde bir umut,
dolaşmış yüzyıllar boyu.
Her denize bakan umut
taşırmış.
Sende denize bak sevdalı
gözlerinle.
Söylemek kolaydır ama!
Sevmek yürek ister.
Bilmem ki kime anlatsam?
Bıçak yarası gibi,sır
gibi,
Ferman gibi, sevda gibi seni.
Uzaktan bakmak kolaydır ama!
Kavgaya girmek, “yürek”
ister ...
Barış
AYDIN
|
|