00093.jpg (4429 bytes) 00129.jpg (8125 bytes) 00094.jpg (3915 bytes)
Onlar Reddediyor Ya Biz ?

İnsanlar artık sadece tüketmeliydi. Her şeye birer meta ve ya kazanç getirecek bir meta gibi bakılmalıydı. Ve ne olursa olsun kazancı artmalıydı. Ülkeler parçalandırılmış ve yüzyıllardır beraber yaşayan ve bir zamanlar aynı idealleri taşıyan halklar birbirlerine düşürülmüştü. Ve Dünya kanın aktığı bir mekana dönüştürüldü. Bu karamsar tablo bir gerçek. Fakat bu tablo kadar gerçek olan bir şey daha vardır. İnsanlar bu düzene ve hayat tarzına alışamadı ve alışamazlarda. Birileri artık yeter diyordu ve demeliydi.

“Hiç bir şeye ve akla ve güce sahip değilsen, daima aklı seç ve gücü düşmanına bırak. Sayasız savaşta güç, zaferi elde etmeyi sağlar ama bir savaş akıldan başkasıyla kazanılamaz. Güçlü asla kendi kuvvetinden akıl çıkaramayacaktır, oysa biz aklıdan kuvvet çıkarabileceğiz.”

Ydd ev Neo-Liberalizm günümüzün ve öyle görünüyor ki geleceğimizin de en popüler kavramları. Hayatımızın her alnında kafamızı nereye çevirirsek mutlaka bu kelimelerin bol kullanıldığı söylemler ve önerilerle karşılaşıyoruz. Söylenene göre artık sınırlar kalmamış, artık herkes özgür ve rahat yaşayacakmış! E ne demiş atalar yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış. Özellikle SSCB ve Sosyalist Bloğun dağılma sürecinden sonra başlatılan bu yeni dünya palavrası şu anda pek çok insanı etkilemiş durumda. Bu kafa karışıklığından etkilenmeyen ve bu yalanlara dur diyenler de vardı. İlk adıyla EZLN yada bildik ismi ile Zapatistalar onlar bu yalana dur denilmesi gerektiğini söylüyorlardı. Adını 1994’e duyuran zapatisalar hızla tüm dünyada adeta bir kurtuluş umudu oldular. Çünkü herkesin sustuğu bir ortamda Marcos reddediyoruz ev buradayız diyordu. Çünkü ydd sadece sermeyenin ve sömürünün özgürlüğüydü. Dünya bir yıkıma ve kaosa sürükleniyordu daha fazla insan yoksuldu ve yoksullaşıyordu. Onların talepleri ise yılların değiştiremediği taleplerdi: “eşitlik, özgürlük ve sömürüsüz bir dünya”. Onlar sistemin baskı altına aldığı ve yok etmeye çalıştığı her kimlikten insanı hayır demeye ve reddetmeye çağırıyor. Liderin değil hareketin önder olduğunu söyleyen ve maskeyi takan her zapatistanın eşit bir konumda olduğunu söyleyen EZLN bu bakış açısıyla dünyada ki tüm muhalif yapılara da bir mesaj iletiyor. EZLN bu insafsız sömürü mekanizmasına karşı tüm insanlığı direnişe çağırıyor. Dünyamızı ABD’nin arka bahçesine dönüştürmemek gerektiğini söylüyor.

“Adaletsizlik ve eşitsizlik günümüz dünyasının içgüdüsel niteliğidir. Dünya da 5 milyar insan var. 500 milyonu refah içerisinde yaşarken 4.5 milyarı yoksulluğun acısını çekiyor. Zenginler sayısal azınlıklarını milyarlarca dolarla telafi ediyorlar. Dünyanın 358 en zengin kişisi, sadece onlar, yeryüzünün en yoksullarının yarısının, yaklaşık 2.6 milyar insanın yıllık gelirinden daha fazlasına sahiptirler. Dünyada k işsizlik ve milyonlarca işçinin geçici işlerde çalışması, ortadan kalkma arifesinde gözükmeyen gerçeklik budur işte. OECD ülkelerinde işsizlik 1966’da %3.8 iken 1990’da %6.3’e yükseldi; Avrupa’da %2.2 iken %6.4’e çıktı. Dünya ölçeğinde haline gelen pazar küçük ve orta büyüklükteki işletmeleri yok etmektedir. İkinci Dünya Savaşı esnasında Avrupa’da daha sonra Vietnam’da ve yakın dönemde Körfez bölgesinde Amerikan birliklerinin izlediği “Amerikan tarzı hayat” şimdi bilgisayarlar aracılığı ile tüm dünyaya yayılıyor.”

Marcos’un sözlerinden alınmıştır.

Onlar kendileri ve tüm dünya için yeni bir dünya istiyorlar. Ve ellerini tüm dünya halklarına uzatıyorlar. Ellerimizi birleştirmek dileği ile ...

Umut ÇELİK 

 

Yıkmaktan değil,

Yıkıntıları altında ezilmekten korktuğumuzdan,

duvarlar altında kurşuna dizdiler bizi ...

 

ENYA

Gerçeğe Öğreti

Sesimi okşayan, çocuk ninnisi bir tutam.

Feryatsız uçurumdan düşen, körpe hayaller.

Ve omuz omuza vermiş nice sevdalar.

Yalandır bir gülüş, söz söyletme kendine.

Bir aşk kavurmuş düşümüzün en sevdalı yarini.

Nice aşık, nice destan yazmış.

Kendi kendine söylediği sözleri.

Vurmak kolaydır elbet!

Çekip gitmek yürek ister.

Yürek bir ağzı dudağımda çarpışan,

Kaldır geceleri, sabahlar uyansın sesine.

Kaldır gözlerini.

Küskün düşürmesin, gözlerin hasretime.

Bir hasretim, ağrı dağına çivilenmiş.

Duvardaki resim gibi.

Gurbetlik çeker görmezliğim seni,

çık gel sorgusuz düşlerimden uzat elini.

Denizlerde bir umut, dolaşmış yüzyıllar boyu.

Her denize bakan umut taşırmış.

Sende denize bak sevdalı gözlerinle.

Söylemek kolaydır ama!

Sevmek yürek ister.

Bilmem ki kime anlatsam?

Bıçak yarası gibi,sır gibi,

Ferman gibi, sevda gibi seni.

Uzaktan bakmak kolaydır ama!

Kavgaya girmek, “yürek” ister ...

Barış AYDIN

 

Home | Nöbetçi Eczane | Cleantone | News | E-Mail | Links

Back | Next