Alıştım
artık yaşamaya alıştırıldım
Artık herkez gibi
düşünüyor hatta düşünmüyor, yiyor ve içiyorum.
Dayanamadığımda uykumun
sessizliğine ve karşılık istemezliğine sığınıyorum
Alttan almaya alıştım
gibi herkezi
Artık anlatmıyorum.
İstediğim gibi bir
kelimede kaybolmuyorum ; o an olmak istediğim , olduğum gibi olmaktan vazgeçiyorum ki ,
sırf anlaşılır ve bir arada olabilmek için artık aynı istenilen dili,aynı
mimikleri,aynı hisleri yaşıyorum diğerleriyle
Sırf anlaşılır olmak ve
yargılanmamak için benden daha dayanıklı olup direnen ve bir kelimenin gizinde
kaybolan karşısındakine kolayca vermeyen ,samimiyeti paylaşması için çaba
gösterilmesi gerekliliğinde ısrar edenlerle,
ben de dalga geçiyor ve
onları kendi anlaşılırlığı aynılığından kaynaklı dünyamıza davet ediyorum.
Kendimle savaşmıyorum ve
artık ben de bir duvar ediniyorum .
Önündeyim .Bedenimin
büyük bir kısmı onunla kaynaşmış durumda ,az kaldı diğerlerinin arasına
katılmama
Beynimde daha az yeni ve
farklı düşünce tohumu kaldı .
Artık değişimin yerini
planlanmış ve kalıpları olan veriler alıyor .
Süreci hızlandırıyorum
Daha çok gülüyor ve daha
çok dalga geçiyorum
Ve her geçen gün
hayatımda birkaç kavramı daha somut ,elle tutulur ve anlaşılır kılıyorum .
Ve işte ispatı
“herkese bir poşet dolusu
mutlu sevgililer günü”
Yani;
Bir insanın diğerine
duyduğu hisleri resmi bir kağıtla ya da dini bir ayinle damgalayıp ,boyunduruk altına
almadan kabullenmeyen toplumun yine kendilerine hissedişleri meşru kılan bir gün
hediye ettikleri çelişkisini;
Ne olduğu belirsiz diğer
bir düzine gün gibi sevgiyi de ,özgürlüğü de , cinsiyeti de , emeği de,istek ve
umutları da
ve daha nice insanı insan
eden , kendisiyle bir bütün olan kavramları yozlaştırıp,yabanlaştıran
“İNSAN VE ............’
ları / leri” gibi algılanması güç çeşitli kavramları oluşturup,bütün
insancıl hissediş ve paylaşımları bir güne yığanın ,
günlük, vurdumduymaz ve
özverisiz yaşamın propagandasını yapanın bu düzen olduğunu ,
sevgisini hissedişlerini
tanımlayamayan ,anlamlandıramayan bu çelişkinin bilincinde ya da bilincinde olmayan
binlerce insanın böyle özel olarak ilan edilmiş günlerde birden anlam kazandırılan
, miktarı ve bedeli belirli adeta bir tılsım gibi şekil almış sevgilerini
karşılarındaki sevgiliye sunduğunu,
ve böylece diğer
günlerden farklı kılınmış bu günde beraberlik ,belki de zorunluluklarında bir gün
daha tüketecek araç bulunduğunu,
şu geçmiş sevgililer
günü sıcaklığında HİÇ DÜŞÜNMÜYOR VE ASLINDA SÖYLEMİYORUM .
kim bilir belki de ben
,hatta kesinlikle ben bir sevgilim olsaydı eğer, 14 ŞUBAT’ da ona
0900909989974954 ‘den bir
mesaj seçer sürpriz olacak şekilde i – meyille , faksla ,nambırvandan ve gencecik
tivilerin güzel diceylerinden,gazetelerin ilgili sayfalarından ve daha unuttuğum
binumum yerden iletirdim.
Cumhuriyet kitap klübünün
sevgililer günü ve haftası dolayısıyle ,sevgililere uyguladığı %20’lik
indirimden yararlanarak karşılıklı olarak kültürlenmemize ön ayak olup bir vesile
ile hediyelendirirdim.
Her zaman tuttuğum elini
değil de diğer elini gevşekce tutar deniz kıyısında
biraz da ona özgürlük
hissi verecek şekilde koştururdum.
Ve daha ne yapılabilirse
tüketim dünyasının bana ve diğerlerine sunduğu baş döndürücü ,mide
bulandırıcı,korkutucu.......
Eeeee yani birbirinden ilginç sevgiler
,dostluklar, anneler,insanlar ve haklardan alır bu göz kamaştırıcı furyaya
katılırdım.
..............................................................................................................................................
neler yazıyorum
nefesim kesiliyor.
Beynim her zamankinden daha fazla ıslak
sünger hissi ve ağırlığında,miğdem bulanıyor,başım dönüyor...
Ve gitgide daha fazla sertleşiyorum.
Etrafım daha fazla karanlık ve boşluk
hissi veriyor .
Katıksızlık,doyum ve huzursuzluğun
diyarına erişemeden bulunduğum yerden önceden belirlenmiş doyumsuzluk , huzur ve tek
düzeliğin içine düşüyorum. Dostlarım ise –benden habersizler -akıl
hastanelerinde , hapislerde, karanlık bir odanın köşesinde , ıssız bir
sokakta,dağlarda ,toprakda, kuşda , balıkda ,
karıncada........................................................
............................................gitgide
daha az şey hatırlıyorum,
alışıyorum –unutuyorum/unutuyorum
-alışıyorum
ve şu anda hiç olmadığım kadar
yalnızlaşıyorum.
Duvar oluyorum. |