Günde 6 tane falan götürürüm. Hepimiz alışmıştık bir şekilde. Rahatça işimizi yaptıktan sonra evimize çoluğumuzun çocuğumuzun yanına dönüyorduk. Akşam yemeğini yiyor uykudan önce hanımlara birer posta kayıp, ertesi güne başlıyorduk. Hepimizin stilleri vardı. Konyalı çocuk etleri hazırladıktan sonra köpeğin yanına kadar sokulur ve köpek eti yerken köpeği sevmeye başlardı. Köpek kıvranmaya başladıktan sonra köpeği okşar sıvazlar teselli ederdi. Üzülme evladım birazdan geçecek, sakin ol tamam tamam az kaldı falan. Mardinli olan ise sinirliydi. Elindeki yarım metrelik bir sopa , köpek çok bağırıp çağırmaya başlarsa, elindeki sopayla lojistik destek verirdi. Köpeğin işinin bitmesine yakın geçer bir köşeye bir maltepe yakardı. Adam birçok kez mahelleliyle kavga ederdi bu yüzden. Her seferinde devlet görevlisi olduğunu bağırır. Devlete karşı geldiklerini haykırırdı. Ben ilk başta çok etkilenirdim bu işlerden. Hatta eve gidip ağladığım olurdu. Ama insanların nelere alışabildiğini öğrenmiştim sokaklarda. Hem bu işede ihtiyacım vardı. Ev de beslemek zorunda olduğun 1 kocaağızlı sikiş makinası ve 3 tane gözünün içine hep bakan velet vardı. Üstelik zamanla bu işin bana iyide geldiğini fark ettim. Eskiden eve her geldiğimde önce karıya saldırırdım, sinirim geçmezse de çocuklarla devam ederdim maça. Artık eve geldiğimde ne artık daha fazla bağrış çağrış ne de başka birşey duymaya tahammül edebiliyordum. Bütün bunlar biraz paraylada ilgili. Artık belediyede kadroluyduk. Geleceğimiz güvencede sayıyorduk kendimizi.

Sabah yine buluşup atladık eski dodge kamyonetin arkasına. Arkası kapalıydı bunun. 3 kişi önde sıkışa sıkışa oturuyorduk. Ama hiçbirimiz arkaya geçip oturmazdı. Arka da bir koku vardı. Ne kadar yıkasak sa geçmiyordu. Çünkü hergün ortalama 20 leş daha atardık oraya. Arabayı genellikle Mardinli kullanırdı. Daha yolun başlarında bir sürü küfür yerdik. Bir iki kez de kavga çıktıydı. Hepsinde de ağızlarına sıçmıştık ibnelerin. Hergün ortalama 20 leşi olan adamlardık. Bu adamı fazla düşünmeden işini bitirmeye alıştırıyordu.Birbirimize güvenirdik. Belediyede birimiz hakkında kimse bir diğerimizin yüzüne birşey söyleyemezdi. Hayatını söndürürdük. Bu adamları fazla sevmem. Ama güvenirim. Mesela karımı severim ama güvenmem. Birgün eve erken geldiğimde onu bir tüpçüyü yalarken yakalayabilirim. Bazen bu yüzden zamansız baskınlar yaparım da. Birgün yakalayacam o koca ağızlı orospuyu.

Arada bir içmeyede gideriz bu adamlarla. İçimizde en sağlam Konyalı içer. Bizde her seferinde ona memleketini hatırlatıp taşşak geçeriz herifle. Adam da her seferinde sarhoş olmaya yakınken memleketine küfürler sallamaya başlar. Halbuki normal zamanda biz küfür etsek herif bize saldırır. Manyak lavuk.

Bu işe başladıktan sonra bende bir elini yıkama hastalığı çıktı. Yani öyle böyle değil. Günde 15 defa falan. Akşam eve geldiğimde rahat bir 7-8 defa falan. Neyse bunuda atlatırız.

Bazen aynı mahalleden öldürdüğümüz köpeklerden daha önceki öldürdüğümüzlerden benzeri çıkarsa ona akraba muhabbeti yapmaya başlarız. Bazen oldukça komik olduğuda olur. Muhabetler stillere göre şekillenir.

Mardinli :

- Gel lan buraya orospu çocuğu daha önce babanla ,hala oğlunu siktim sıra sende. Aileden bir sen efendi çık adam gibi geber bir köşede. Ama yok illa zorluyacan. Zaten sizin soyunuz bozuk. Senin amcanı da tanırdım. Gel lan buraya it oğlu it.

Konyalı :

- Üzülme evladım babanın yanına gideceksin hem bak. Annen de görecek seni. Hem annen giderken demişti zaten. Ben evlatlarım olmadan naparım oralarda. Yazık değilmi kadına. Şimdi seni bekliyor oralarda. Senin geleceğini duyunca acaip sevinmiş. Hadi bakalım ha yavaş yavaş aferin. Annene selam söyle yakında diğer çocuklarınıda yolluyacam yanına. Vasiyetini unutmadım de ona.

Genelde çocuklar çok problem oluyor. Eskiden bağırıp çağırırdık çocuklara. Sonra mahalleli ayaklanır uğraşır dururduk onlarla. Artık mümkün oldukça çocuk olmamasına veya az çocuk olmasına dikkat ediyoruz. Bu işler hiç kolay değil. Hem onca iti öldürmek için götünü yırt. Hem çocuklarla uğraş. Mahalleliyle uğraş. Adam da sinir diye birşey kalmıyordu.

Bu işlerde adamın başına ilginç şeylerde gelebiliyor. Birgün kadının biri komşunun köpeğini öldürmemi istedi. Bende ona sahipli köpeklere dokunamayacağımızı söyledim. Kadın köpeğin pisliklerini anlatmaya başladı. Apartmanın her tarafına sıçtığını, bir keresinde çocuğuna saldırdığını, çiçeklerini ve sebzelerini çiğnediğini falan. Bende yinede birşey yapamayacağımı anlattım. Kadın ne olur diye yalvarmaya başladı. Para vereceğini falan söyledi. Bende o kadar hevesliyse kendin yapsana dedim. Eti , zehiri falan anlatmaya başladım. Kendisinin yapamayacağını korkup eline yüzüne bulaştıracağını söyledi. Tekrar para teklif etti. Bende böyle birşeyi asla yapmayacağımı , yapsam bile bunun para karşılığı olmayacağını söyledim. Kadın ne istersin dedi. Bende artık iyice uyuz olmuştum karıya başımdan savmak için ancak bana sıkı bir kıyak geçerse falan dedim. Ben karının utanmaz arlanmaz sapık diye bağıracak diye düşünürken daha şimdiden pişman olmuştum. Sonra hiç beklemediğim bir cevap olarak “peki” dedi. Acaip şaşırmıştım. Ya nasıl olur ya diye düşünüyordum. Altı üstü sidikli bir it için hiç tanımadığı bir adama verecek dedim. Demek ki kadında potansiyel bir orospuluk var diye düşündüm. Gidip bizimkilere olayı anlattım biraz sağda solda takılıp beni almalarını istedim. Sonra eve dönüp karıya 2 posta kaydım. Akşam iş sonrası geri gelip evi gözlemeye başladım. Köpeği gezmeye çıkardıklarında bir fırsatını bulup işi bitirecektim. Beklerken zamanla beraber sinirimde bozuldu. Ya benzer bir olay için benim karıda başkalarıyla yattıysa. Bir sigara yaktım. Sonra benim kaydığım karının kocası geldi. Dışardan son derece efendi bir adama benziyordu. Acaip canım sıkıldı. Orospu karıya acaip sinirlendim. Şimdi evde yorgun kocasının önüne yemeği koyuyordur. Ne yaptın ne ettin muhabbeti yapıyorlardır. Bugün işte bir sürü adamla uğraştım durdum karıcığım sen ne yaptın peki. Bende adamın birine 2 posta tıklattım kocacığım. Öylemi ne güzel ne güzel.

3 gün falan uğraştım tahminen. Ama köpeği sonunda öldürdüm. Sonra o karıyı 1-2 defa daha ziyaret ettim. Beni ilk gördüğünde acaip şaşırmıştı. Ona onu yine sikeceğimi , itiraz ederse komşusuna köpeğinin başına neler geldiğini anlatacağımı söyledim. Karı şaşkınlıktan kafayı yemek üzereydi. O gün ona 2 posta daha kaydım. Hayatı zehir edecektim orospuya. 1 ay falan böyle devam etti. Son 10 günde kadın hep ağlıyordu. En sonunda sıkıldım ve bıraktım. Sonradan Mardinliyle Konyalınında bir iki ziyaret yaptığını öğrendim. Kadın bir daha hayatı boyunca orospuluk yapmamıştır. Yada bilemiyorum. Bu kanında varsa kim durdurabilirki.

 

Bu işi öyle her adam yapamaz. Sağlam bir sinir yapısı ister. Karakter ister. Güven ister. İş bitirici olacaksın. İnsanlarda dahil olmak üzere her türlü mahlukatın dilinden anlayacaksın. İlk başlarda da anlamamama rağmen yaptığım işin önemini zamanla anladım. Doğa dengesini her zaman korumalı. Arslanlar geyikleri yer, geyikler başka şeyleri vs. Bazı ırkların rakamları düzenli rakamlarda tutulmazsa doğanında, hayatında, herşeyin dengesi bozulur. Şehirlerde doğanın kuralları işlemediği için bu görevi biz üstlenmiş bulunuyoruz. Nasıl ki hayvanat bahçelerinde türleri tehlikede hayvanlar için bir takım adamlar dışarıdan yardım ediyorsa, bizde makineli gibi sikişip karınca gibi türeyen bu köpekleri öldürerek aynı işi yapıyorduk. Şehir yaşamında insan hayatını tehdit eden en büyük mahluk köpeklerdir. Eğer sayıları şuankinden fazla artarsa şehirleri hastalıklar götürür. Çünkü bu hayvanlar çöp eşelerler, artıklarla yaşarlar ve saldırgan bir içgüdüye sahiptirler. Bir gün eve kolu bacağı olmayacak şekilde çocuğunuz gelebilir. Mutlaka bu hayvanları kontrol altında tutmak lazım. Biz bu şehrin sevilmeyen askerleriyiz. Polisleri bile seven vardır ama bizi kimse sevmez. Halbuki biz onların hayatı aynı güzellikte devam etsin diye uğraş veriyoruz. Biz allahın işine yardım ediyoruz. Kimse bu gözle bakmıyor bu işe. Bir takım ağlayan tipler var hep. Bir takım adamlar gelip mahallenin sevimli köpeği çamuru öldürdüler diyorlar. Bilseler ki o çamur seri bi şekilde sikişip bütün döllerini mahalleye yayıyor. Sonra o döller büyüyüpte mahalleyi köpekler basınca ve çocuklarını ısırınca ancak akılları başlarına geliyor. Topunuzun anasını avradını sikiyim. Bu iş sabır sabır ve sabır gerektirir.

Öykünün Devamını Nöbetçi Eczane III 'de bulabilirsiniz ...

Wtritten by Savaş Korkmaz

Home | Nöbetçi Eczane-I | Nöbetçi Eczane - II | Cleantone | News | E-Mail | Links